27 Temmuz 2009 Pazartesi

Ortaya biraz SEO SERPiştirdik...


SEO, açılımıyla “Search Engine Optimization”, anlamıyla “Arama Motoru İyileştirmesi (optimizasyonu)” ifadelerine tekabül eder. Bir de SERP var tabi, kısaltmaları çok seviyoruz evet, “Search Engine Result Pages” açılımı... onu burda bizzat kullanmayacağım hayır, birebir Türkçe, en azından o.

Artık insanın her türlü merak mekanizmasını tatmin edecek kadar gelişmiş arama motorları mevcut, ve bunlar hepimizin bağlılığını kazanmış, çoğumuzun da başlangıç sayfası olarak hayatımızda yer almışlardır. Biz ki duyduğumuz ya da gördüğümüz herhangi birşey hakkında bilmek istediklerimizi, ilk o arama çubuklarıyla paylaşıyoruz. Bu yönden adeta bizim vazgeçilmezimizdir onlar.
Bunun yanında “Nasıl oluyor da arama motorları, bir markanın değeri, önemliliği ve bilinirliği gibi çok fazla konuda bu kadar belirleyici olabilyor” sorusunun en gerçekçi yanıtı “SEO”. Yapılan araştırmalar internet kullanıcılarının arama motorlarında arama yaparken en fazla 1. sayfada ilk birkaç sırada çıkan sonuçlara baktığını,en fazla baksa baksa ilk iki sayfa bilemediniz ilk üç sayfada çıkmakta olan arama sonuçlarına baktığını göstermektedir. İşte bu noktada tüm markaların en büyük çaba ve uğraşı bu sayfalarda yer alabilmek, aslında baktığınızda ne kadar çok yukarda yer alırsanız o kadar çok potansiyel müşteriye ulaşma şansınız var. Bu en basit olarak şöyle örneklendirilebilir, arama motoruna “istanbuldaki en lüks restorantlar” diye arattığınızda karşınıza çıkan sayfalarca sonuca bakacak değilsiniz diye tahmin ediyorum. Belki de sadece ilk beş sonuç sizin için yeterli olacaktır. Durum böyle olunca tabi, bütün lüks diye sınıflandırdığımız restorantlar bu ilk beş arasında yer almak isteyecektir. Bu konu o kadar önemseniyor ki, arama motoruna başvurduğunuzda SEO teknikleriyle ilgili yüzlerce yazı bulabilirsiniz.

Sosyal Medyanın, İtibar yönetimindeki büyük etkisinden şüphemiz yok artık. Özellikle de bunu arama motoru sonuçlarında daha yukarılarda yer almak amacıyla ya da bu sonuçlarda markayı zedeleyecek unsurları en aza indirgemek niyetiyle kullanıldığını düşünürsek . Arama motoru sonuçlarında yukarılarda ya da ilk sayfalarda yer alan, markayla ilgili bir yorum ya da blog sitesinin, o markaya ulaşmaya çalışan müşterilere, ne tür mesajlar vereceği de düşünülmeli. Eğer sizin marka olarak, bu konuda kontrolünüzdeyse birşeyler, güzel. . Ama bir de rakiplerinizin ve bir takım memnuniyetsiz ya da marka düşmanlarınızın, boş durmadan sizin üzerinize çalıştığı gerçeği var. Ve bunlar, sizin markanızın arama motoru sonuçları listelendiğinde hiç de azımsanmayacak kadar yukarıda ve belki ilk sıralarda selamlıyorlar gelenleri. İşte bu tarz durumların önüne geçebilmek için, Digital PR kavramı bu kadar benimsenmiş durumda.

Sizin marka olarak, Digital PR adına yapacak en temel hareketiniz de, sizin markanızı en temel şekilde ifade eden kavramların ve ön plana çıkaran vasıfların karşılığında listenen sonuçlarda nelerle karşılaşıyorsunuz, müşterileriniz nelerle karşılaşıyor, bilmek ve takip etmek.. . Bunu yapmanın tabi çeşitli kolay şekilleri var, arama motorlarının bu tarz çeşitli servisleri oldukça rağbet görüyor. Bu servisleri bir dahaki yazımda detaylıca ele almayı planlıyorum. Şimdilik sadece SEO’nun aklımıza ne getirdiğine bir bakmış olduk.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder